19 Temmuz 2013 Cuma

Manny




Siz de benim gibi izlediğiniz hiçbir şeyden zevk alamıyor, "aşkım kavuşamıyoruz, çünkü ayrı dünyaların insanıyız" replikli dramalardan sıkılmışsanız; Zengin  bir ceodan yoksun, fakir bir kızdan mahrum bir dram zamanınız çoktan gelmiş ve geçiyor demektir.İşte tam bu noktada aile dizileri devreye giriyor.Bir nevi imdadımıza yetişiyor.

Genç ve bekar anne Seo Do  çocuklarıyla başa çıkamayınca, eve gelen bütün bakıcılar çocuklardan yaka silkeleyerek kaçıyorsa, artık bir erkek bakıcının vakti gelmiştir.Amerikadan ithal, kore asıllı bakıcımız eve bir güneş gibi doğacak ve çocukların gözdesi olacaktır.Tabi en çok da annelerinin.. :)








Tahmin edildiği üzre mükemmel bir erkekle karşı karşıyayız a dostlar.Görenin salyalarının aktığı, yüzü kadar kalbi de güzel bir adam :) Haliyle herkes etrafında pervane o, çocukların.Elinden her iş gelen, çocuklara yemek hazırlarken ödevleriyle ilgilenen, olmadı psikolojik sorunlarının ne olduğunu anlayabilip tedavi edebilen.Çocukları yatırdıktan sonra her akşam koşuya çıkan, sportif bir adam.Allahım robot mu bu ne dedim bir an.İnsan hiç mi bunalmaz, yorulmaz. Sürekli  gülenyüz kurabiyesi halleriyle etrafta dolaşır.



Peki bütün bunlar olurken bu çocukların annesi ne yapıyordu?Yan gelip yatıyordu diyemem ama bişey de yapıyodu desem yalan yani :) Bir butik işleten annemiz, evinde yaşadıkları ablasının gölgesinde kendi halinde takılan bir tip.Bu çocukları bu yaşa nasıl getirdiği  kocaman bir soru işareti.Malum tipik beceriksiz, işinde başarısız -aslında yetenekli de, kendini gösteremeyen- bir annecik.Bu kırılgan naif halleri biraz fazla abartılmıştı bu karakterin.Bakıcımızı daha güçlü göstermek için böyle yapıldığı aşikar olsa da, kardeşim sen bir annesin! Terliği şöyle bi fırlattın mı tam 12den popoya tutturmalı, ödeviniz var mı? ödeviniz bitti mi? diye sürekli dırdır etmeli, çocuğun ilkokulda ben şarkıcı olacağım diye sana geldi mi şöyle sümsüğü oturtmalısın...Biz böyle biliriz ama değil mi? :)



Bir de "naaan jenissa" diye ortalıkta dolaşan bir abla var.Kendisi artık yaşı kemale ermiş eski bir manken.Bir mankenlik ajansı yönetiyor.egosu tavan yapmış bir karakter.Sürekli her yerde spor yapması beni çok güldürdü.Mankenlere yaşattığı eziyeti emin olun bu çocuklar  askerde yaşamamışlardır.Ensesinden aşağı sarkan, sürekli gerçekten saçmış gibi muamele gören, beceriksizce ensesine tutturulmuş ip şeklinde ki -sözde- saç birikintisi.Tek kelimeyle iğrençti!Ama hep beraber anladık ki kendi kişisel gelişimini tamamlayıp level atlayınca saçını kesecekmiş meğersem ondanmış o kadar eziyet.Boşuna gözümüzü yorduk onca zaman :)

Sıkmadan kendini izleten, tahmininiz üzre içine bolca aşk serpiştirilmiş, daha bolca çocuklar ve sorunlarıyla muhattap olduğumuz bir dram Manny.Biraz ara, taze bir nefes isteyenler için birebir.Efendim izleyiniz.....




8 Temmuz 2013 Pazartesi

Cheongdamdong Alice




Şu başlığı da yazabildim ya, kendimle ne kadar gurur duysam azdır!

cha seun jo aşkı uğruna babası, mal, mülk herşeyinden vazgeçmiş bir adamdır.Paris de beş kuruşsuz, ama aşık bir öğrencidir.Ama gerçek şu ki sevdiği, uğruna herşeyi bıraktığı kız onun değil, paranın peşindedir.Sonuç; bir ayrılık ve psikolojik sorunları olan bir adamdan ibarettir.



 Seun Joo- Başlamadan hemen söyleyeyim.İzlediğim dönem malum ortalık Park Shi Hoo'nun  tecavüz haberleriyle çalkalanıyordu.O yüzden azıcık -tamam gayet aşırı- ön yargılı izledim sahnelerini.Ama ön yargıyı bir kenara bırakıp izlediğim dönemler de de pek sevemedim bu adamı.Ne bilim rolü zaten manyak, kendince havalı olmaya çalışan, intikam hırsıyla dolu bir adamdı.Ama aynı zaman da bir çocuk kadar kırılgan ve saf.Bu ikisi bir arada ne kadar olur, sonuç ne olurdu? Sanırım işte bu olurdu.Berbat gülüşünü saymazsak aslında fena adam sayılmazdı, kendi çapında bi gideri olabilir :)










Han Se Kyung- Başından ciddi bir ilişki geçmiş, maddi sıkıntılar yüzünden sevdiği adamdan ayrılmak
zorunda kalmış bir kız.Zeki, yetenekli, dereceyle mezun olmuş bir tasarımcı.Ama kariyerinde bir türlü istediği çıkışı yakalayamamış.Neden?Çünkü yurt dışı eğitimi yok.Ah şu para para para !Alışılagelmiş dışında, değişik bi havası vardı.Estetikli değil sanırm. Galiba ondan:)Sevdim bu kızı.







Bu ikilinin yolu malumunuz, bir şekilde kesişiyor işte.Çocuk kızın beş parasız bir adama olan aşkından etkileniyor, kız adamın parasından.Bir ortak paydada buluşma çabasını izleyeceksiniz dizide.

*Kızımız sosyeteye girmeye çalışıyor:)Aman ne yöntemler varmış da bilmezmişiz.Öğrendik!Kıza yardım eden, daha önce aynı hedefi başarabilmiş bir arkadaşı var.Verdiği öğütler, tuttuğu günlük kızımıza kılavuz olacak.Pek de ihtiyacı yoktu ya hani, neyse.

*Beyaz tavşan benzetmesini sevdim.Alice'i harikalar diyarına götüren hani.Burada da bir beyaz tavşan avı süre gidiyor.Önce kendine bir beyaz tavşan seçecek, hedefe kitlenip onu elde edecek.

*Tavşanın suyunun suyu! Heh işte o da bu :) Kendisi sosyetik çöpçatan.Ama çok seviyorum ben bu adamı.Kötü adam, iyi adam, aşık adam her hali ayrı tatlı.Kızımızın ikinci yardımcısı...



*Ama...Gerçekte de böyle insanların var olduğunu bilmek, ürküttü beni.Biz alışkınız masum, saf aşk izlemeye.Bu biraz ağır geldi.

*İlk başlarda beni cezbetti dizi.Kızın kararlı bir şekilde hedefe kitlenmesi, çabalaması izlettirdi.Başından geçenler eğlenceli komikti.Ama belli bir noktadan sonra tıkanıyor dizi.Bütün çabaları gösterip, eteğindeki taşları dökünce bütün büyüsü bozuluyor.Sonrası sıkıcı bildiğin dizi işte.Gerçek aşk başlar, pişmanlık, arada kalmışlık falan, filan....

*Aslında ben seni seviyorum, para o kadar da önemli değil demedi kız, bu kısım iyiydi.Ben seni seviyorum, her şeyinle buna paran da dahil dedi.

Bir hevesle ilk bölümlerini izleyip, sonra bitiriyim bari diye izledim diziyi.Öyle aman aman bişey beklemeyin yani.Ama tavlamak istediğiniz hedefte bir delikanlı varsa sakın kaçırmayın.Zira izledikten sonra anladım ki neler varmış, neler.Öyle saf saf aşık olup evlendim.Tam drama karakteri olacak kızım vesselam :D


bu tavşanlar çok sevimliydi.Ruh haline göre birinin fotosunu gönderiyodu kıza çocuk.




Kendisini en iyi dost ilan ediyorum.Seviyorum bu kızı.



                                          Bu da bonusumuz olsun!Bakın kimler var burda.

5 Temmuz 2013 Cuma

Lee Min Ho ❤ ❤ Ama...

Eğer elin yüzün düzgün, özellikle de boyun uzunsa ünlü olman kaçınılmaz.Bir ajans da köleliğe başlar, ardından çıkış yapabilirsin.Zamanla oyunculuğunu geliştir. Gerisi gelir; mankenlik, foto modellik bonus!Ama keşke bunu da yapmasaydın be oğlum.

Neyini eksik ettiler senin?Seviyorum seni, tamam.Ama sakın bir daha bunu yapma emi, sakın şarkı söyleme.Senin neyine bisiklet tepelerinde şarkı söylemek.Kim gaza veriyo bu çocuğu, bi yakalarsam...