Bir diziyi daha eritmiş, yemiş yutmuş bulunmaktayız.Ne yapalım tüketici toplumuz işte.123456789 bölümlük yaprak dökümünün yanında, 21 bölümlük dizi çerez kalıyor, haliyle biz de daha bir şevkle tüketiyoruz.Neyse bu saçma girişten sonra daha da fazla sapıtmadan konuya gireyim.
Şimdi elimizde bir adet genç aşık çift var ki, olaylar silsilesiyle aralarına ayrılık girmiş.Hatta kızı öldü bilmişler.Ama delikanlı "yok, hayır o ölmedi" diyip 14 yıl onu aramış, gelmesini beklemiş.Olma mıı ? Oldu da bitti bile, naber?Siz de aşk yaşıyorum falan mı zannettiniz, piiiiiiiiiii.Aşkın alası burda.Tamam biraz saçma anlattım ama çocuğun haklı nedenleri de yok değildi yani.Ama 14 yıl be oğlum, yuh yani!Ara da bir gözü mahreme kaymaz mı insanın.İşte kaymadı mı kaymıyor ne yapalım.
Yoochuncum saolsun yine döktürmüş.14 yıl sevdiği kızı arayan "çılgın tavşan" lakaplı polis memuru işini iyi kıvırdı.Bu korelilerin lakap meselesini anlayamamışımdır ya, o da ayrı bir konu. Çılgın tavşan da ne kardeşim ? Hızlı, atik demek istiyorsan çıta falan de bari.En azından heybetli olur dimi :) Ama malum o da pek sevimli değil.Ordan kaybediyor(yine olayı baya bi saptırdım,geri dönelim.Öhööööm).Han jung Woo Karakteri(Yoochun) bana biraz çizgifilm karakterleri gibi geldi.Her kazadan sağlam kurtulur, hiç yara almaz, elinden her iş gelir ve hiç büyümez.Sürekli çocukluğuna takılı kalmış bir karakterdi.14 yıl boyunca bir insanın hal hareket, tavırların da hiç değişme olmaz mı?
Eun Hye ise uzun zamandır izlememiştim.Ama görüyorum ki kız da aman aman bir gelişme yok.Aynı boş bakış, köfte dudaklar.Bence korenin en güzel kızlarından da, ne bilim daha iyi bir oyunculuk görebilirdik gibi geldi bana.Mesela son bölümde kaçırılıp, tecavüze uğradın yere götürülüyorsun be kardeşim.Tamam şimdi kopacak diyorum, salak salak iki çığlık, tamam bitti.Çok vasat geçti o kısmı bence.Ama kızı sevdiğimden tolere edecem artık :) Kesin şimdi ödülleri toplamıştır diye bir bakayım dedim.Popülerlik ödülü falan almış zaten.Len ben de dizide oynasaydım ben de popüler olurdum.Rol için zaten en başında Son Ye Jin ile görüşülmüş, ama olmamış.O oynasa daha iyi olabilirmiş belki.Oyunculuk isteyen bir roldü çünkü.
Şimdi gençlerin çocukluğuna inecek olursak (Psikoterapi gibi oldu).Orası ayrı bir yıkım benim için.Yıkım derken pozitif bişey yani, ben izlerken yıkıldım da o bakımdan :) Bu çocuklar, bu yaşlarında abi-ablalarına "İşte oyunculuk budur" mesajı veriyorlar ki, sonuna kadar da haklılar.Ben bu ikiliyi ayakta alkışlarım arkadaş.Kim So Hyun'u daha önce Rooftop Prince ve Ma Boy da izleyip pek beğenmiştim zaten.Ama Yeo Jin Goo ilk kez izlediğim bir oyuncu.Beni çok şaşırttı, böyle bir performans beklemiyordum doğrusu..
Zurnanın zort dediği yer ise işte tam burası ; Harry ! Ah Harry senin tanrı olduğun zamanları bilirim( bknz Arang).Ama sen de gördün ki, keramet dünyadaymış.Oyunculuk süper, çocuk süper.Bu dizide ortalığı yakıp geçmiş resmen.Azcık da erken doğsaymış daha da süper olurmuş ya neyse(Yasal Uyarı: Yazar burada tamamen sapıtmıştır, lütfen dikkate almayınız).
****
*Dizinin ilk üç bölümüne bayılacağınızı garanti ederim.Zira dramaların bütün romantik temaları işlenmiş; lise yılları, yağmur, şemsiye,ilk aşk.Ama adettendir ya, diziye özel birşeyler olacak.O da benim yıllardır kullandığım, ama patentini almayı ihmal etmiş olduğum bir şey; mandaldan toka yapmak!Gayet sevimli, bir o kadar da gereksiz bir ayrıntıydı.Zaten 14 yıl bir sarı şemsiyeyle dolaşıyorsun, bir de saçına mandal takmayıver.O eksik kalsın be çocuğum.
*Bir de tecavüz olayı vardı ki, ben mahvoldum o sahnede.Nasıl desem, oyunculuk da iyi olunca insanın ürpermemesi imkansız.Çocuğun yüzünde ki o acı, çaresiz ifade, kızın haykırışları.Sonra da şerefsiz Jong Woo'un kaçması.Kızın yüzünden tecavüzden çok, bu terkedilişin verdiği acıyı okumamak imkansızdı.İşin özü, mükemmel bir sahneydi.Gözyaşları içinde Jong Woo'ya saydırmam ise görülmeye değerdi.
*Jong Woo yaptığı eşeklikten sonra, kendini seyirciye sevdirecek ya atmadığı takla kalmadı.Karun kadar zengin babasını terketti , kızın annesiyle orta direk bir yaşam sürdü, kızı bulurum umuduyla polis oldu,tekrar hatırlatma da fayda var ki, aradığı kız resmen bir ölüydü! Her gün bıkmadan usanmadan anılarını tek tek hatırladı, sürekli kendini 15 yaşında ki Lee So Yeon fotosuyla avuttu.Etrafında ki herkese iyi davrandı.Aşırı mükemmeldi.Bir an artık yeteeer diyecektim, durun durdurun şu adamı.Bu kadar da abartılmaz be kardeşim.Biraz cılkını çıkartmışlar.
*Ama neyi sevdim.Mükemmel ötesi Yoochun'unumuz berbat sesli bir adamdı ve sarhoş olunca sürekli karaokeye gitmek istiyordu.Gerçekte şarkıcı olduğu düşünülürse hakikaten ironik ! : ) :)
*Her şey iyiydi de, çok açık ve netti.Hiç bir gizem yoktu dizide.Adamlar kendilerini parçalıyor, olayları çözmeye çalışıyor ama biz her şeyi biliyor, bilgisayar başında çekirdek çıtlıyoruz.Sevmiyorum böyle senaryoları ben.Azcık gizem olsaymış işin içinde, biz de karakterlerle beraber çözseydik olayları daha iyiydi.Örneğin kaç bölüm ölen dedektifin katili büyük gizemdi, biz kim olduğunu biliyorduk ya, işte o ve benzeri durumlar sıktı beni.
*Harry, canım ben yalnız sana , tek sana üzüldüm.Bütün yaptıklarına rağmen mutluluk senin de hakkındı.Böyle bir sonu hiç hak etmedin.Lee Soo Yeon'nu kurtardın yurt dışlarında okuttun, adam ettin.Seul de kalsa ne olacaktı? Jong Woo'la kalsa her yıl bir çocuk doğuracak, evinin kadını çocuklarının anası olacak, kocasına saçını süpürge edecekti.Fena mı oldu eli ekmek tuttu?Kıymeti anlaşıldı.Yanlız bu kadar olur Harry'i iyi gösterecem ya :)
*Böyle acılarla dolu bir dizinin, mutlu sonla bitmesi çok güzel oldu.20 bölüm içimiz şişti, bir bölümlük mutlululuk bizim de hakkımızdı.Şöyle en ağırından dram izlemek istiyorsanız, izleyin derim.Yalnız, ilk üç bölümü izleyip korkmayın.Aynı dozdan, damardan ilerlemiyor yani.Yoksa ona can dayanmazdı, korkmayın.İzleyin, izlettirin .