22 Haziran 2012 Cuma

Takmışım Bu Dünyanın...




Efendim, bir mim yazısı ile tekrar karşınızdayım.Öncelikle belirtmeliyim ki, bu mim olayı bana pek ağır geliyor.Bünye kaldırmıyor. Ödev verilmiş çocuk gibi oluyorum.Sürekli aklımda yapmalıyım ödevimi, yazmalıyım mimimi :) Bakın bu sefer gerçek bir öğretmen ; Asiruh beni mimlemiş.Teşekkürler öğretmenim.Vallahi tembel öğrenci değilim, azcık geç yazıyorum sadece.Evde internet kesildi de hocam, tamamen masumum (Eskiden elektrikler kesiliyordu dimi )  :)

Mim: Buyur burdan tanı...

Takıntıların var mı yoksa kim takar takıntıları sallamışım dünyayı modunda mı yaşarsın hayatı.. 

Yok!Vallahi dünyayı sallamışlığım da yok ama takıntım felan da yok.Ne olacak şimdi.Öyle aşırı titiz değilimdir.Elinde toz bezi her daim aktif kişilerden.Eve haritayla girseniz ancak yönünüzü bulursunuz.Bir de pusula şart tabi.Tamam tamam abarttım.Ama sizin için en nadide takıntılarımı seçtim.Kendimi gerçekten zorladım, eğer gerçekten takıntı sayılırlarsa başlayalım ;

*Her zaman aynı yastıkla uyurum.İstersen bana yastığın kralını getir , yok değişmem.Kimseyi de yastığımda yatırmam.O bana özeldir :)

*Eve cips, kola vb. şeyler girmez, giremez.Bu aslında mecburiyetten oldu.Çocuğunuz olduktan sonra böyle oluyor işte.Her ne kadar içim aksa da eve almıyorum.En azından okula başlayana kadar sağlıklı kalsın yavrucak :)

*Her nöbete gidişimde, kıtlık çıkacakmış gibi erzak depolarım.Beni gören atom bombası atıldı ve ben sığınağa gidiyorum zanneder.En başta 1,5 lt su muhakkak olur.Normalde pek su içmem. Hiçbir zaman da bitiremem zaten.Ama muhakkak almalıyım..Aklınıza gelebilecek çerez çeşitleri felan.Hiç birini de yiyemem tabi.Millete dağıtırım.Bu yüzden olsa gerek beni akşam hastahanede görenler pek mutlu olur.Ziyaretçilerim eksik olmaz :D

*Çay içmediğim gün kabusum olur.Evet ben de onlardanım ; tiryaki :) Acayip koyu içerim.Bardağımı gören "uğğ nasıl içiyosun bunu" der.Ben de cevap hep aynı : Sigaram yok, kumarım yok, içkim yok bırakın ağız tadıyla çayımı içeyim :)

*Tatlı yedikten sonra, mutlaka tuzlu birşeyler yemem lazım, dayanamam.Bu yüzden yemeklerden önce tatlımı, sonra üstüne yemeği yerim.Yok sade tatlı varsa mutlaka şekersiz çay olacak.

*Kitaplarım her zaman düzenli olacak.Öyle üstünü karalamak, not tutmak mı haşaa!Önemli yerlerin altını çizerim ama her kitabın ayrı bir kalem ve farklı bir renkle tabi.Kitaplığım her daim düzenlidir.Yani iki yıl öncesine kadar :)Hala düzenli olmasını isterdim ama gelin görün ki pek mümkün değil.( Bu bir çocuklu anne dramıdır ) :)

*Bütün bunların dışında birinin oturduğu sıcak yere oturma, başının üstünden üç kez dolandır sadakanı ver, kötü bir şey mi duydun tahtaya vur gibi dayatılmış takıntılarım da yok değil.Aslında takıntı denmez öğretilmiş davranışlar. Hepsi de saçma tabi ama herkesin ortak takıntıları değil mi? :)

*aha haa en güzelini sona sakladım.Kore ve dramalar :) Çevremde çekik sever diye bilinirim - sanırım hepimiz öyleyiz - nerede çekik görülse hemen bana haber verilir.Yolda görüp mesaj atanından tut, telefon açıp televizyonu aç çekikler var diyenine kadar her çeşidimiz mevcut.Yer yer sinir bozucu olsa da, bazen uzaylı muamelesi görsem de artık alıştım.Ne yapabilirim seviyorum işte. Hatta ilkokulda Jackie Chan'e aşıktım.Muhtemelen o zaman ki halleri şöyleydi.



Şimdi baktım da adam 54 doğumluymuş, babamdan büyük!Allahım ben ne yaptım, gençliğimi çürütmüşüm :)




En başta takıntılı değilim mi dedim? Özür dilerim.Yazdıkça anladım, hakikaten takıntılarım varmış meğer...

Ve Rosa bir de senin takıntıları görelim bakalım.Kolay gelsin ....


8 yorum:

Rosa dedi ki...

Kitaplarla ilgili bende de bir sürü takıntı vardır.Say say bitmez!!Ve çay;yeni takıntım.Eskiden iki bardak içen ben;şimdi demliği biterecek duruma geldim.Canım çay çekti yine:)
Mimi pasladığın için de teşekkürler,yazarım en kısa zamanda:)

mydestiny dedi ki...

*Çay içmediğim gün kabusum olur.Evet ben de onlardanım ; tiryaki :) Acayip koyu içerim.Bardağımı gören "uğğ nasıl içiyosun bunu" der.Ben de cevap hep aynı : Sigaram yok, kumarım yok, içkim yok bırakın ağız tadıyla çayımı içeyim :)

*Tatlı yedikten sonra, mutlaka tuzlu birşeyler yemem lazım, dayanamam.Bu yüzden yemeklerden önce tatlımı, sonra üstüne yemeği yerim.Yok sade tatlı varsa mutlaka şekersiz çay olacak.

Bu iki maddenin noktasından virgülüne kadar her bir şeyine katılıyorum. Aynen böyleyim. Yemekten önce tatlı yediğim için annem kızar ama ne yapayım öyle seviyorum :)

Jackie benim babamdan da büyükmüş yav şaşırdım.

bensu dedi ki...

Merhabalar blogunuzn üyesiyim, bende bloguma beklerim şimdiden teşekkürler,sevgiler...

http://www.bensukaya.blogspot.com/

Deniz dedi ki...

Rosa,

Rica ederim canım ne demek.Senin mimini de unuttum sanma, yazacam tez vakit.

Benim tiryakiliğim de işe başlayınca oldu.Millet sigara içme bahanesiyle kaytarmaya başlayınca, benim mazeretim de çay olsun bari dedim :)

Kitap takıntılarımı bu ara biraz askıya aldım maalesef.İlerleyen yıllarda tekrar başlayabilirim. :)

Deniz dedi ki...

mydestiny,

Biz Türk'üz bi kere.Çay içmeyip de ne yapacaz.Brezilyalı falan olsam kahve tiryakisim derdim belki :)

Jackie'yi sorma ya, acayip fanıydım ilkokulda.Dergilerden fotoğraflarını bile topluyordum, o kadar :)O zamanlar yaşı hiç dikkatimi çekmemişti. :D

Deniz dedi ki...

Bensu,

Teşekkürler, uğrayacam bloguna..

Hoşgeldin...

Asiruh dedi ki...

çok eğlenceli bir yazı olmuş gerçekten :) çok geç yazdım demişsin ama ben çok daha geç okudum, ama hepimizin mazereti var:)

ve çekikler hepimizin takıntısı ama hoş bir takıntı bence:)

takıntım yok diyip sıralamışsın önce gerçekten yok zannettim:)

Deniz dedi ki...

Evet, evet hepimizin mazereti var.Ya sular kesilir, ya da elektrikler :)Sonun da okudun, önemli olan bu değil mi?Blog alemine geri döndün umarım.

Hoşgeldin :)