11 Şubat 2012 Cumartesi

KÜÇÜK PRENS

                                                 



Küçük prens, yıllardır kitaplığımda gözüm gibi baktığım biricik kitabım.Onunla tanışmam biraz geç oldu.Lise yıllarında bir öğretmenimin verdiği ödev sayesinde bildim Küçük prensi.Burun kıvırdım çocuk kitabı mı okuyacağız şimdi -büyümüştük ya-lisedeyiz biz.Okudukça anladım ki Küçük Prens kocaman bir dünya taşıyormuş omuzlarında ve yalnızca adıymış küçük olan...


Konusunu falan anlatacak değilim.Az çok hepimiz anımsar fil yutan boa yılanını.Hani şu şapkaya benzeyen.Sadece sevdiğim bölümlerinden paylaşmak istedim.Hala bunalıma girdiğimde okuduğum tek kitaptır.Genelde müzik dinlenir dimi  :) 


Kendi minik gezegeninden çöle düşen Küçük Prens'im bakın ne diyor:


''Ne garip bir gezegen!Tamamiyle kuru ve sivri,Tümüyle sert ve yasaklayıcı.Ve insanların düş gücü yok.Biri onlara ne söylerse onu tekrarlıyorlar...Gezegenimde bir çiçeğim vardı; her zaman ilk konuşan o olurdu''


İşte  dünyamızın gerçeği maalesef bu.


Pekii kendisini evcilleştirmek için Küçük Prense yalvaran tilkiye ne demeli.İşte:


''Yaşamak çok monoton'' dedi.''Ben tavuk avlarım;insanlar beni avlar.Tüm tavuklar birbirlerine benzer ve tüm insanlar birbirlerine benzer.Ve neticede biraz sıkılıyorum.ama eğer beni evcilleştirirsen ,yaşamıma güneş doğmuş gibi olacak.Diğerlerinden farklı bir ayak sesi bileceğim.Diğer ayak sesleri beni hızla yer altına yolluyor.Senin ki beni müzik gibi, beni inimden çağıracak.Ve bak ötede ki habubat tarlalarını görüyor musun? Ben ekmek yemem.Buğdayın bana bir yararı yoktur.Buğday tarlalarının bana söyleyeceği birşeyi yoktur. Ve bu acı.Ama senin altın renginde saçın var.Beni evcilleştirdiğinde ne kadar harika olacağını düşünsene!Kendisi de altın gibi olan tahıl,  bana senin düşünceni getirecek.Ve ben buğdayların arasında ki rüzgarı dinlemeyi seveceğim...''


Veee tilkinin Küçük Prens'e verdiği sırrı.Aslında nasihatte diyebiliriz:


''Ve işte sırrım, çok basit bir sır: insan yalnızca kalbiyle doğru olarak görebilir; gerçek olan göze görünmez.Gülünü böylesine önemli kılan onun için harcadığın zamandır.İnsanlar bu gerçeği unutmuşlardır.Ama sen bunu unutmamalısın.Evcilleştirdiğine karşı sonsuza dek sorumlu olursun.Gülüne karşı sorumlusun...''
Benim sığınağım Küçük Prens'im.Dünyanın en güzel kitabı.Şimdi ben çocuk kategorisinde mi  oluyorum acaba? Öyleyse de ne yapalım varsın olsun, büyümemiş kocaman bir çocuk olmak kötü birşey olmasa gerek...

Hiç yorum yok: