13 Şubat 2012 Pazartesi

I'm sorry,I love you/Sevgililer Günü Öncesi

Çok düşündüm bu yazıya başlamadan önce.Herkesin yaklaşık bin yıl önce izleyip rafa kaldırdığı; uğruna nice yazıların, yorumların,yazılıp çizildiği dizi hakkında yazsam mı, yazmasam mı?Amaaan ne olacak yaz gitsin dedim.Ama bir fark olsun bari, şöyle güzel, böyle şahane demiyim.Kendi adıma sinirimi bozan şeyleri yazayım ben en iyisi.E buyurun bakalım..


  Kötü sözlerime başlamadan önce sevdiklerimi anayım.Dizi de en sevdiğim karakter Eun-chae nin sevimli kız kardeşi oldu.O bilmiş bilmiş konuşmalarına bayıldım...Başrollere diyecek sözümüz yok.Şu pembe beresiyle sevimlilik abidesine bakın(Eun-chae).Baygın baygın bakan yakışıklımız (So Ji Sup) mikkemmel...


Veeeee yaylım ateşi başlasııın.(abarttım)
Suh Ji Young as Kang Min-joo
Bu hanım kızımızla başlayalım.Listemin ilk sırasında olma nedeni herkesin tahmin edeceği gibi sinir bozucu, kötü kız gibi olmaya çalışıp, aslında ne olduğunu kendisinin de bilememesi(Ne uzun cümle oldu)Herkese oppaa oppaa diye mavi boncuk dağıtıp 'ben aşka inanmam,aşk diye bir şey yoktur.Ben sadece erkeklerle oynarım hah hah hah haaaaa' diyip-bu arada kahkahayı ben ekledim,yok öyle bi replik- Ayhan Işık'dan bozma So Ji Sup'a aşık olası ayrı bir olaydı zaten.(Güzelim adamı ne kılığa sokmuşlar o da ayrı bi konu ,ona sonra değinirim.)Başrol hanım kızımızın aşık olduğu erkeği ayartmış,Üstüne üstük sonra da terk etmiştir kendileri.Ve üzülerek söylemeliyim içimde tutsam çatlarım.O dişleri hangi doktorda yaptırdın canım benim.Hiç mi hiç olmamış, Yune 'la tek ortak noktanız.Dişleriniz!!
Jung Kyung Ho as Choi Yune
Bu delikanlımıza aslında sinir olmaktan çok üzüldüğüm için böyle hüzünlü bi fotoğraf  koydum.Dizinin sonlarına doğru pek ağladım sayesinde.Kendisi 'iyi bir evlat olma' göreviyle büyümüş.Her koreli iyi aile çocuğu gibi şarkıcı olmuş.Pek popüler şahsiyettir.Zaten şarkıcı da olmasaymış bir holdingde Genel Müdürlük işi de hazırmış yani.Malum dizilerimizde ki iş seçenekleri böyle.Zengin ,yakışıklı,ikinci erkek   kontenjanını dolduruyor dizinin.Bermuda aşk dörtgeninin bir elemenı.(Üçgeni aştık artık)Efendim kendileri ilk başta yukarda ki hanım kızımıza aşıktı.Bence aralarında ki tek ortak nokta dişçileriydi.Kendimi yinelemiş olacam ama ikisinin de çeyizimde ki kütahya porselenden bozma kar beyaz dişlerine sinir oldum ya!
Lee Hye Young as Oh Deul-hee
Nasıl başlasam.Ne desem az bu teyzemiz için.Kendisi vakti zamanının Kore yıldızı,güzeller güzeli oyuncusuymuş.Anlayamadığım bi bağımlılıkla(bağlılık demiyorum dikkat ettiyseniz) kendini oğluna adamış.Yavrum,canım, cicim, oğlum, diye diye dizi boyunca gezmiştir.Yok aklıma takılan, bu bir anneyse benimkisi ne?Sinir oldum kadına yaa.Bana kahpe bizansda ki fedakar anneyi hatırlattı.Hani 'Oğluma bişey yapmayın bana yapın.Oğlumu yurtdışına mektebe göndermeyin beni gönderin' diyen.Bu iki anne aynı kafadan.Oğlumu yaşatın alın kalbimi,ben yeterince yaşadım diye ağlayan.Sonra da donör bulununca(yine kefeni yıttım diye)ağzı kulaklarına  geçen anne.İşte fotoğrafta görüyorsunuz.Dizi boyunca gerçek oğluna kötü davrandıkça ben sinir oldum.Gelde olma ama.Sonra da saf ,haberim yok hiç birşeyden ,ayağına yatıp yırttı.Yeterince de kızamadık kendine.
Choi Yeo Jin as Moon Ji-young
Aslında siz bakmayın öyle saf durduğuna ne fettandır ooo.Herşeyin başı kötülük abidesi.Sevgilisini (So Ji Sup) para uğruna terk eden şahsiyet.Bunun için adam vuruldu bir de.Benim öyle dememe  bakmayın seviyorum ben bu kızı.Kendileini I need Romance de izleyip,Pek  bir sevmiştim.Yanlızca kafama bi şey takıldı.Dizi de ki kızlar Avusturalya da hep kumral saçlı, Koreye dönünce siyah oluyo.Vardır bi hikmeti.


-Belirtmeden geçemeyeceğim.So Ji Sup dizi boyunca sakız çiğnemeseydi.Ne biliyim sigara içse razıydım.Sakızdan nefret ederim.Adam da efkarlandıkça attı bi tane, efkarlandıkça attı.Miğdem kaldırmadı yaa. Hatta bi bölümde yüzük yaptı ağzından çıkarıp böğğğğğ-

  Sonunu izleyince ''Bitti mi hikayemiz?Bu ne biçim son böyle'' dediğim.Son iki bölüm bolca ağladığım.Güzel bir diziydi.Aslında,Tahmininden az ağladım.Yorumları okuyunca ben kaldıramam izlemiyim derdim.Ama tahmin ettiğim gibi çıkmadı.Boşuna kaçmışım bunca zaman demek ki:) Ya da var benim algıda bir tutukluk.Kalpsiz miyim? Yok canım değilimdir(İnşallah)   

                    
  Böylece bitirmiş oldum.Yazmak da bayağı zormuş.Okumak gibi olmuyomuş bunu da anlamış           oldum efendim.Ve hala bu yüzyılda,bu diziyi izlemeyen varsa, izleyin diyip huzurlarınızdan çekiliyorum :)                           


2 yorum:

canlina dedi ki...

Ahhh misa'yı izlediğim günler geldi yine aklıma!O zamanlar dram izlemeye çok alışkın olmadığım için son bölümlerde ağla ağla bir hal olmuştum.Şimdiyse istediği kadar dram olsun kolay kolay ağlamıyorum yani kalpsiz değilsindir üzülme sadece alışkanlıktandır :)

'..bir holdingde Genel Müdürlük işi de hazırmış yani.' çok güldüm buna haklısın yani hep böyle oluyorlar^^

Deniz dedi ki...

Merhaba Canlina,

Bloguma hoşgeldin.Yeni ziyaretçiler beni hep heyecanlandırıyor :)

Aslında ben de oldukça geç izledim misa'yı.Öyle hüzünlü, böyle hüzünlü dendikçe korkup izleyememiştim.Ama gözümde mi çok büyütmüşüm bilmem, öyle dere tepe ağlamadım yani.Senin de dediğin gibi, izlediğim diğer dramalar hazırladı beni herhalde :)

Yorumun için teşekkürler, hep uğra emi.... :)